- yoksullar
- the poor
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
Ibrahim Sirkeci — Dr İbrahim Sirkeci (born 1972, Izmir, Turkey) lives in London and works as a Senior Lecturer at the European Business School London. He has written several books and many articles on international migration, internal migration, population… … Wikipedia
açgözlülük — is., ğü Açgözlü olma durumu veya açgözlüye yakışacak davranış, doymazlık, tamahkârlık, tamah, tokgözlülük karşıtı Gönlü o kadar geniş imiş ki sair yoksullar gibi imarethaneden bir tas çorba içmeyi dahi açgözlülük sayarmış. Y. K. Karaosmanoğlu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ana — is. 1) Çocuğu olan kadın, anne Gözyaşları döken hanım herhâlde gelinin anası olacaktı. H. Taner 2) Yavrusu olan dişi hayvan 3) Dinî bakımdan aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı Fatma Anamız. Meryem Ana. 4) ünl. Yaşlı kadınlara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fakir fukara — is., ç. Yoksullar, geçimini sağlamakta güçlük çekenler Bu hindileri yiyen oradaki fakir fukara da müsteşar beye amma da dua etmiştir. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
abdala kar yağıyor demişler, titremeye hazırım demiş — varlıklılar için sıkıntı olabilecek bir durum, yoksullar için söz konusu olmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
fukarâ — (A.) [ اﺮﻘﻓ ] yoksullar … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
mesâkîn — (A.) [ ﻦﮐﺎﺴﻡ ] 1. yoksullar. 2. miskinler … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
AVAKIR — (Akıra. C.) Fakirler, yoksullar. * Kısırlar, verimsiz olanlar. * Kudurmuş olanlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DAR-ÜL-ACEZE — Düşkünler, acizler evi. Yoksullar yurdu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FUKARA — (Fakir. C.) Yoksullar, fakirler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GÜRİSNE-GÂN — (Gürisne. C.) f. Açlar, fakirler, yoksullar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük